Limited şirket müdürlerinin şirkete karşı özen, bağlılık sorumlulukları ile rekabet etmeme yasakları esas olarak Türk Ticaret Kanununun 626.maddesinde düzenlenmiştir.
TTK m.626 “(1) Müdürler ve yönetimle görevli kişiler, görevlerini tüm özeni göstererek yerine getirmek ve şirketin menfaatlerini, dürüstlük kuralı çerçevesinde, gözetmekle yükümlüdürler. 202 ilâ 205 inci madde hükümleri saklıdır.
(2)Şirket sözleşmesinde aksi öngörülmemiş veya diğer tüm ortaklar yazılı olarak izin vermemişse, müdürler şirketle rekabet oluşturan bir faaliyette bulunamazlar. Şirket sözleşmesi ortakların onayı yerine ortaklar genel kurulunun onay kararını öngörebilir.
(3) Müdürler de ortaklar için öngörülmüş bulunan bağlılık borcuna tabidir. “ hükmünü haizdir.
Doktrinde kabul edildiği şekliyle limited şirket müdürleri, şirketi yönetirken gerekli tüm özeni göstermeli ve şirketin menfaatlerini dürüstlük kuralları çerçevesinde gözetmelidirler. [Poroy, Tekinalp, Çamoğlu] .TTK m.626’nın gerekçesinde kanun koyucu şu ifadelerde bulunmuştur; “Özen, iş ve işlemlerde gösterilmesi gereken dikkati, ciddiyeti ve bilimselliği ifade eder. Şirket menfaatinin gözetilmesi ise şirketin menfaatinin kişisel menfaatlere ve başkalarının menfaatlerine feda edilmemesi, diğer menfaatlerin arkasına konulmaması anlamına gelir.” Bu açıdan müdürlerin bağlılık yükümlülüğü, en temelde şirketin maddi çıkarlarının korunması ve bunların kendi kişisel çıkarlarından üstün tutulması anlamına gelmektedir.
TTK 626.madde 2.fıkra gereğince şirket müdürleri rekabet yasağı altındadır. [Tekinalp] Ayrıca, doktrinde ve Yargıtay kararlarında TTK 396.madde hükümlerinin limited ortaklık müdürlerine kıyas yoluyla uygulanacağı belirtilmektedir. [Poroy, Tekinalp, Çamoğlu] TTK 396 hükmüne göre limited ortaklık müdürleri şirket konusuna giren, ticari iş sayılan bir işlemi kendileri veya başkalarının hesabına yapamayacak ve aynı tür ticari işlerle uğraşan bir şirkete sorumluluğu sınırsız bir ortak olarak giremeyeceklerdir. [Poroy, Tekinalp, Çamoğlu] Yine doktrinde açık bir şekilde müdürlerin aynı alanda faaliyet gösteren bir başka şirkette müdür olmalarının TTK626/2 hükmünün ruhuna aykırı olacağını ifade edilmektedir. Poroy, Tekinalp ve Çamoğlu’na göre rekabet yasağının ihlali halinde TTK 644.maddesinin atıf yaptığı TTK 553 vd. hükümleri uygulama bulacaktır.[Poroy, Tekinalp, Çamoğlu] TTK 664.maddesi “Aşağıda madde numaraları bildirilen anonim şirketlere ilişkin hükümler limited şirketlere de uygulanır; a) ..... yönetim kurulu üyelerinin, yöneticilerin ve tasfiye memurlarının sorumluluğunu düzenleyen 553 üncü madde” hükmünü hazidir.
TTK m.553/1 ise “Kurucular, yönetim kurulu üyeleri, yöneticiler ve tasfiye memurları, kanundan ve esas sözleşmeden doğan yükümlülüklerini kusurlarıyla ihlal ettikleri takdirde, (…) (2) hem şirkete hem pay sahiplerine hem de şirket alacaklılarına karşı verdikleri zarardan sorumludurlar.” Hükmünü haizdir.
TTK m. 553 kanundan ve esas sözleşmeden doğan yükümlülüklerin kusurla ihlal edilmesi halinde, hem şirkete hem pay sahiplerine hem de şirket alacaklılarına karşı verilen zararlardan sorumlu olunacağını düzenlemektedir. TTK 555.madde ise şirketin uğradığı zararların pay sahipleri tarafından yine şirkete ödenmesinin talep edilebileceğini düzenlemektedir.
Yargıtay 11. HD., E. 2016/11929 K. 2018/3736 T. 21.5.2018 kararında “...Ancak, davalı şirket müdürünün eylemleriyle kendisini zarara uğrattığı iddiasına dayalı olarak açılan işbu dolaylı zarar nedeniyle davacı şirket ortağı tarafından yönetici aleyhine açılmış bir sorumluluk davası niteliğindedir. Olay tarihinde yürürlükte bulunan 6762 sayılı TTK'nın 556. maddesi atfı ile 309. maddesi uyarınca (6102 sayılı TTK'nın 644/1-a maddesi uyarınca uygulanması gereken 553. ve 555. maddeleri), limited şirket ortaklarının, “tazminatın şirkete verilmesi” kayıt ve koşuluyla sorumluluk davasını açabilmeleri mümkündür. Somut olayda davacının ileri sürdüğü hususlar nedeniyle oluşan zarar doğrudan kendi üzerinde doğan bir zarar olmayıp, şirkete yönelik meydana gelen zarara ilişkindir".
Yargıtay 11. HD., yukarıda belirtilen E. 2016/11929 K. 2018/3736 T. 21.5.2018 kararında, şirket müdürlerinin şirkete verdikleri zararlar dolayısıyla şirket ortakları tarafından dava edilebilecekleri üzerinde durmuş, fakat zararın şirkete tazmin edilmesi gerektiğini belirtmiştir. Bu nedenle limited şirket ortaklarınca müdürlere karşı açılacak sorumluluk davalarında tazminatın doğrudan zarara uğrayan şirkete ödenmesinin talep edilmesi daha doğru bir yaklaşım olacaktır. Yargıtay'ın değerlendirmesi, müdürlerin kusurlu fiilleri nedeniyle şirket ortaklarının dolaylı yoldan zarara uğradığı, doğrudan zarara uğrayan tarafın şirketin kendisi olduğunu yönündedir.
Hemen hemen bütün pozitif hukuk sistemleri aynen TTK’da benimsenmiş olan “şirket yöneticilerinin yalnızca şirket menfaatine çalışması ve kendi çıkarları ile şirket çıkarlarının çatışması halinde şirket çıkarlarının üstün tutulması” anlamına gelen şirkete bağlılık, özen ve rekabet etmeme yükümlülüklerini benzer şekilde düzenlemektedir. İşbu yükümlülüklerin temelinde ise (1) şirketlerin sahibi olan hissedar/ortaklar açısından, evrensel bir hak olan mülkiyet hakkı ve paydaşlığa bağlı diğer maddi menfaatlerin korunması, (2) ekonomik sistemin sağlıklı işleyebilmesi açısından şirketlerin varlık ve faaliyetlerinin düzgün şekilde devam etmesi gayeleri yer almaktadır.
Uygulamada en çok karşılaşılan durumların başında limited şirket müdürlerinin daha sonradan kurulan ve önceki şirketle aynı alanlarda faaliyet gösteren şirketlerde müdürlük görevini üstlenmeleri gelmektedir. Böyle bir durumun rekabet yasağının ihlalini oluşturacağı doktrin ve Yargıtay tarafından kabul edilmektedir. Bu durumun istisnasını şirket ana sözleşmesinde veya şirket genel kurulunca rekabete izin verilmesi oluşturmaktadır.
Müdürlere açılabilecek sorumluluk davasında zamanaşımı, davacının ihlali öğrenmesinden itibaren 2 yıl ve her halde 5 yılda zamanaşımına uğramaktadır. Fakat, fiil aynı zamanda TTK'da düzenlenen hakısz rekabet durumunu oluşturuyor ve bir ceza gerektiriyor ise uygulanacak zamanaşımı 8 yıl olabilmektedir. Bu nedenle fiilin haksız rekabet kapsamında bir suç teşkil edip etmediğinin tahlil edilmesi de zamanaşımının hesaplanması açısından önem arz etmektedir.
*İşbu internet sitesinde yer alan tüm makaleler genel bilgilendirme amacıyla yazılmış olup, hukuki uyuşmazlığınıza uygulanacak bilgileri olay özelinde büromuza başvurarak öğrenebilirsiniz.
Tekinalp, Ünal, Sermaye Ortaklıklarının Yeni Hukuku, Vedat Kitapçılık, 2015,
Poroy, Tekinalp, Çamoğlu, Ortaklıklar Hukuku II, Vedat Kitapçılık, 2019, ayrıca Bkz. Demirayak, E.B., Limited Şirketlerde Ortakların Şirkete Karşı Bağlılık Yükümlülüğü, DergiPark, 2018, Cilt 76, Sayı 3, 24.09.2018